Sokak Fotoğrafçılığı ile Gerçeklik Sanatı
Sanat tarihinde yüzyıllar boyunca çeşitli türler ortaya çıktı.
Dadaizm'den sürrealizme kadar fotoğrafçılığın da zengin ve sanatsal bir tarihi vardır.
Manzara fotoğrafçılığı, moda fotoğrafçılığı, portre çekimi... Birçok farklı yöntem ve fotoğraf tekniği ile sanat icra etmek mümkündür.
Hümanist fotoğrafçılık adı verilen yeni bir tarzla fotoğraf çekmek için birçok fotoğrafçı geleneksel türlerden uzaklaşmış bulunmakta.
Bu fotoğrafçılık türünü geliştiren fotoğrafçılar, insanların günlük yaşamlarında değişen duygularını yakalamaya çalışıyor. Bu nedenle bu türü bir çeşit sokak fotoğrafçılığı olarak da adlandırabiliriz.
Ne de olsa sokak fotoğrafçıları da insanları doğal ortamlarında yakalar.
Hümanist fotoğrafçılığın özü, dünya üzerinde birçok sanat galerisinde ve sergide bulunabilir.
Hümanist Fotoğrafçılık nedir?
Henri Cartier-Bresson, Robert Doisneau ve Robert Capa bu tarzın büyük isimleri.
Hümanist fotoğrafçılık, insanların günlük yaşamlarındaki doğal hâllerini çekmek isteyen Fransız fotoğrafçıların başlattığı bir türdür.
Hümanist fotoğrafçılık, bu fotoğrafları çekerken herhangi bir teknik beceriye veya bu tekniğin profesyonelce uygulanmasına odaklanmak yerine kişiye odaklanır
Bu türde fotoğraflar çeken fotoğrafçılar stüdyo aydınlatma teknikleri, pozlama, lens diyaframı veya portre fotoğrafçılığındaki ayarlar gibi yapay unsurlarla veya modele poz verdirmekle uğraşmazlar. İnsanları günlük rutinlerinde, doğal hâllerinde yakalamaya çalışırlar.
Yani sokak fotoğrafı nasıl çekilir diye vakit harcamaktan çok ana odaklanırlar.
Bu fotoğrafçılarının çoğunun amacı fotoğraflarla insanların duygularını yakalamaktır.
'Şiirsel gerçekçilik' veya 'insanlık' olarak da adlandırılan bu hareket esas olarak Fransa'da görülür.
Cartier-Bresson ve Capa gibi fotoğrafçılar için kişinin etrafındaki ortam, kişinin kendisiyle eşit öneme sahiptir.
İnsanların bulunduğu ortamlar bize hayatları hakkında bilgi verir. Mesela yaşam tarzlarına veya mesleklerine biraz ışık tutar.
Bu yüzden birçok hümanist fotoğrafta sokaktaki veya kafelerdeki insanlar yer alır çünkü bu ortamlar insanların doğal hareket ettikleri yerlerdir.
Hümanist fotoğrafçıların keşfedebileceği çeşitli temalar var ancak bu fotoğrafçılar her zaman insanı insan, yani bizi biz yapan anları yakalamak istiyor.
Başka bir deyişle insanlığın ortak paydasını arıyorlar.
İşte hümanist türün bazı ünlü isimleri:
- Cartier-Bresson
- Doisneau
- Izis
- Ronis
- Van der Elsken
- Lorelle
- Sougez
- Ichac
- René-Jacques
Bu fotoğrafçılar gazetelerin yanı sıra Pierre Mac Orlan, Blaise Cendrars, Francis Carco ve Jacques Prévert gibi şairler için de çalışmışlardır.
Hümanist fotoğrafçılık aynı zamanda savaş fotoğrafçılığı ve foto muhabirliğine de çok yakın bir türdür.
Hümanist Fotoğrafçılık Nasıl Oluştu?
Şimdi hümanist fotoğrafçılık hakkında daha fazla şey bildiğimize göre her şeyin nerede başladığına bakalım.
Henri Cartier-Bresson'ın dediği gibi:
Fotoğrafın odak noktası insandır. İnsan ve insanın kısa, kırılgan, tehdit altındaki hayatıdır.
Kendisi bu sözleri 1930'larda dile getirdi ve İkinci Dünya Savaşında bu sözler yeni bir anlam kazandı.
Hümanist fotoğrafçılık 1945'te II. Dünya Savaşının bitmesinden kısa bir süre sonra ortaya çıktı.
Bu sırada özellikle Fransa'da insanlar, ülkeyi yeniden inşa etmek için ABD'den mali yardım istemek zorunda kaldıkları gerçek ekonomik sıkıntılarla uğraşıyorlardı.
Günümüzdeyse hümanist fotoğrafçılık savaşın dehşetine değil de zamanın küçük zevklerine ve mutluluklarına odaklandı.
Hümanist fotoğrafçıların amacı da halkın gözüne girmek ve bu dönemin adaletsizliklerini kınamaktı.
Peki, bu fotoğraf türünün öncüsü neden Fransızlar?
Hümanist fotoğrafçılık hareketine Fransız fotoğrafçıların katkısını dünyaca ünlü tek bir fotoğrafla açıklayabiliriz: Robert Doisneau'nun Hôtel de Ville'deki Öpücük adlı eseri.
Sokakta öpüşen çiftin bu fotoğrafı hemen büyük bir başarıya ulaşmıştı.
1950'de Life dergisinde yayınlanan bu fotoğraf, Paris'in savaştan sonraki döneminin sembolü olmaya devam ediyor.
Fransız bir çifti kendi doğal ortamında resmeden bu fotoğraf, hümanist fotoğrafçılığın özünün çok güzel bir örneğidir.
Doineau'nun ünlü fotoğrafı, hümanist fotoğrafçılık hareketinin Fransız olarak bilinmesinin en büyük nedenlerinden biri.
Hümanist Fotoğrafçılıkta Ünlü İsimler
Hümanist fotoğrafçılıkta ismini tarihe yazan birçok sanatçı vardır. Bu isimlerden birkaçına göz atalım.
Robert Doisneau
Hümanist fotoğrafçılığın kurucusu olarak tanınan Robert Doisneau (1912-1994), en ünlü Fransız fotoğrafçılardan biridir.
Tarihteki en ünlü fotoğraflardan biri olan Hôtel de Ville'deki Öpücük, hümanist fotoğrafçılığın sembolüdür.
Siyah beyaz fotoğraflarında genellikle okula giden çocukları veya samimi bir anı paylaşan çiftleri yakalar. Fotoğraflarını neredeyse her zaman sokakta çeker. Bu fotoğraflar da bize fotoğrafın çekildiği zamanlar Paris'in nasıl göründüğü hakkında bir fikir verir.
Bu nedenle sokak fotoğrafçılığını hümanist fotoğrafçılığın bir parçası olarak düşünebiliriz.
·Willy Ronis
Willy Ronis (1910-2009) hümanist fotoğrafçılığın bir diğer ünlü ismi. Bu türü 'insanı seven fotoğrafçının bakış açısı' olarak nitelendirmiştir.
Ronis, 1979'da Grand Prix ulusal fotoğrafçılık ödülünü kazandı ve 1981'de Nadar ödülü aldı. 1953 yılında New York Modern Sanat Müzesi'nde 'Beş Fransız Fotoğrafçı' sergisinde Brassaï, Henri Cartier-Bresson, Robert Doisneau ve Izis'in yanında yer aldı.
Édouard Boubat
"Bence sevdiğimiz fotoğraflar, fotoğrafçı kenara çekilmeyi öğrendiğinde çekildi. İyi bir fotoğrafın sadece bir kuralı olsaydı, o kural bu olurdu. ”
Yıllarca Réalités'de makaleler için profesyonel fotoğraflar çeken Édouard Boubat (1923-1999), hümanist fotoğrafçılığın önemli figürlerinden biri.
Gamma-Rapho'nun yayınladığı Boubat’ın fotoğrafları savaş sonrası toplumların portresi niteliğinde.
Jacques Prévert onun için şöyle demişti:
"Barış muhabiri Boubat."
Izis
Izis ya da tam adıyla Israëlis Bidermanas (1911 - 1980), Litvanya kökenli Fransız fotoğrafçı ve foto muhabiriydi.
Eserleri ilk olarak haftalık komünist gazetesi "Regards" da yayınlanmıştı.
Daha sonra Paris Match için çalıştı ve burada hümanist fotoğrafçılık stilini kullanarak çeşitli raporlar yayınladı.
Henri Cartier-Bresson
22 Ağustos 1908'de Paris yakınlarında doğan Henri Cartier-Bresson, 20. yüzyılın büyük fotoğrafçılarından biri olarak kabul ediliyor.
Cartier-Bresson, ünlü yayın ajansı Magnum Photos'un kurucularından biriydi.
Fotoğrafları basında sık sık yer aldı ve bu nedenle foto muhabiri olarak görüldü. Sahneyi hazırlamadan doğal ve spontane fotoğraflar çekmekten keyif alıyordu.
Magnum Photos'un Doğuşu
1947'de Robert Capa, Henri Cartier-Bresson, George Rodger ve David Seymour tarafından dijital kameranın icadından önce kurulan Magnum Photos, ilk foto muhabirlik ajansıdır.
Magnum'un fotoğrafçıları çalışmalarını çeşitli coğrafi alanlara yaydılar.
Hindistan ve Uzak Doğu Cartier-Bresson'da, ABD Capa'da, Afrika Rodger'da ve Avrupa Seymour'daydı.
Böylece fotoğraf çalışmalarını organize ediyorlardı.
Magnum fotoğraf çalışmaları dünya çapında aile, din, savaş, yoksulluk ve kıtlık gibi birçok konuyu kapsıyordu.
Tıpkı hümanist fotoğraflarda olduğu gibi Magnum fotoğraflarının merkezinde de insanlar yer alıyordu.
Bir ekip olarak çalışmak, fotoğrafçılara çalışacakları konu ve tarzı seçme fırsatı vermişti. Bu da o dönemde nadir bulunan bir özgürlüktü.
Magnum'un fotoğrafları Life ve Paris Match gibi dergilerde ve gazetelerde yer aldı.
Hümanist Fotoğrafçılıkta Bugün
Paris, New York, Londra ve Tokyo'daki şubeleriyle Magnum büyümeye devam ediyor. Şu an yaklaşık altmış fotoğrafçıyı temsil ediyor.
Magnum’un fotoğrafçıları foto muhabirliği, ticari fotoğrafçılık ve belgesel fotoğrafçılığı gibi birçok sektörde çalışıyor.
Magnum ayrıca sivil toplum kuruluşlarıyla da çalışarak foto muhabirliği ile hümanist fotoğrafçılık arasındaki çizgiyi daha da bulanıklaştırıyor.
Ajansın fotoğraflarının temelinde insanların günlük yaşamlarının gözlemlenmesi yatıyor.
Neşeli anlar, savaş, eğlence ve iş sayesinde Magnum'un fotoğrafçıları, çağlarını fotoğraflamak için hümanist fotoğrafçılığı nasıl kullanacaklarını iyi biliyorlar. Üstelik şimdi dijital fotoğrafçılık lüksüne de sahipler!
Bugün birçok fotoğrafçı ve foto muhabiri, çalışmalarında hümanist fotoğrafçılığı kullanmaya devam ediyor.
İster çağdaş fotoğrafçılık hakkında daha çok şey öğrenmek isteyin, ister hümanist fotoğrafçılığa ilgi duyuyor olun: Amatör veya profesyonel fotoğrafçılık dersleri almak için bir fotoğraf kursuna kaydolarak fotoğraf sanatının temellerini daha iyi kavrayabilirsiniz.
Fotoğrafçılık dersleri, fotoğrafçılık becerilerini geliştirmek ve kolay eğitimlerle fotoğrafçılığın temellerini öğrenerek çalışmalarını bir üst seviyeye taşımak isteyen herkes için mükemmel bir seçenektir.
Fotoğrafçılığı öğrenmek, bir kamera kullanmayı öğrenmekten çok daha fazlasıdır. Mesela yemek fotoğrafçılığı projeleri ile tutkunuzu ve yaratıcılığınızı keşfederken Adobe Photoshop Lightroom kullanmayı öğreneceksiniz.
Nitelikli bir eğitmenin rehberliğinde beyaz dengesi, deklanşör hızı, uzun pozlama, kompozisyon ve baskı gibi fotoğrafçılığın teknik tarafı hakkında her şeyi öğrenebilirsiniz. Ayrıca kendi fotoğraflarınızda kullanabileceğiniz önemli fotoğraf ipuçları ve püf noktaları hakkında bilgi edinirsiniz.
Yani hümanist fotoğrafçılık alanında ilerleme veya fotoğrafçılık bölümü okuma gibi bir hedefiniz varsa fotoğraf atölyeleri ve dersleri, size kendi tarzınızı geliştirmek ve fotoğrafçı olarak gelişmek için ihtiyacınız olan fotoğraf eğitimini verecektir.
0 Yorum